Tarih bazen bir milletin yeniden doğuş hikâyesidir.Osmanlı İmparatorluğu, 600 yıl boyunca üç kıtada hüküm süren, medeniyetler kuran bir devletti.Ama her şey gibi o da zamanla yorgun düştü. Son darbeyi I. Dünya Savaşı (1914–1918) vurdu.Osmanlı, yanlış ittifaklarla savaşa girdi ve yenildi.1918’de imzalanan Mondros Ateşkes Antlaşması ile ordu dağıtıldı, topraklar işgal edildi.İstanbul’da hükümet çaresizdi; halk umutsuzdu.Ama o…

Bugün kadınların sandığa gitmesi, fikir beyan etmesi, Meclis’te söz sahibi olması bize doğal geliyor.Ama bundan tam 100 yıl önce, bu hak bir hayaldi.Cumhuriyet, o hayali gerçeğe dönüştüren devrimlerden biri oldu. Atatürk, daha en başında “toplumun yarısı zincirliyken, diğer yarısının özgür olamayacağını” söylüyordu.Kadınların seçme ve seçilme hakkına giden yol da bu vizyonla başladı. 1926’da Medeni Kanun…

1934 yılı… Türkiye Cumhuriyeti henüz on yaşında.Ve o yıl, dünyaya örnek olacak bir adım atıldı: Kadınlara milletvekili seçme ve seçilme hakkı tanındı. Düşünsene, o dönem Avrupa’nın birçok ülkesinde kadınlar hâlâ oy bile kullanamıyordu.Ama Atatürk ve arkadaşları, kadınların sadece toplumun bir parçası değil, geleceğin kurucuları olduğuna inanıyordu.“Kadınlarımız her alanda erkeklerle eşit olmalıdır.” diyordu Gazi Mustafa Kemal….

Bazı insanların karakteri, büyük kararlarında değil, küçük davranışlarında gizlidir. Atatürk de onlardan biriydi.Cumhuriyet kurulduktan sonra, yeni devletin başına geçtiğinde ilk kez maaşını aldı.Herkes merakla bekliyordu: Acaba ne yapacaktı?Kendine bir ev mi alacaktı, özel bir harcama mı yapacaktı, yoksa birikim mi?Hiçbiri. Atatürk, ilk maaşını aldıktan sonra tamamını Türk Eğitim Derneği’ne (TED) bağışladı.O parayla “Türk çocuklarına burs…